• Skip to content
  • Skip to secondary menu
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to secondary sidebar
  • Skip to footer

Multi Yaşam

Çünkü Yaşamın Her Anı Değerlidir

  • Yeni Eklenenler
  • Sağlıklı Yaşam
  • Mental Sağlık
  • Pozitif Yaşam
  • Bebek
  • İletişim

Depresyonun Beyin Üzerindeki Etkileri

26 Kasım 2018 By Multiyaşam Staff Yorum Yap

Depresyon

Bazı insanlar yaşamlarında sadece bir kez hafif depresyon yaşayabilirken, bazı kişiler yaşamları boyunca ciddi depresyon nöbetleri geçirebilir. Bu daha ciddi, uzun süreli ve yoğun depresyon şekli, majör depresif bozukluk olarak bilinir. Yaygın olarak kullanılan klinik depresyon veya majör depresyon ifadeleri bu durum için kullanılmaktadır.

Majör depresyon belirtileri okul, iş ve sosyal etkinlikler gibi günlük aktivitelere önemli ölçüde engel olmaktadır. Uyku ve iştah gibi çeşitli fiziksel işlevlerin yanı sıra ruh halini ve davranışları da etkiler.

Majör depresyon tanısının koyulması için, iki hafta boyunca gün içinde en az bir kez şu belirtilerin beş tanesini ya da daha fazlasını yaşıyor olmalısınız:

  • Sürekli mutsuzluk ve çaresizlik hissi
  • Önceden keyif aldığınız aktivitelere karşı ilgi kaybı
  • Aşırı kilo vermenin veya almanın eşlik ettiği iştah kaybı veya iştahın artması
  • Çok fazla ya da çok az uyku
  • Dinlenememe
  • Yorgunluk
  • Aşırı veya uygunsuz bir şekilde kendini suçlama ve değersizlik hissi
  • Karar verme, düşünme ve odaklanmada zorlanma
  • Ölüm ya da intihar hakkında düşünme
  • İntihar girişimi
Her yaştan insanda majör depresyon görülebilir, ancak bu hastalığın ortalama başlangıç ​​yaşı 32’dir. Yapılan bir çalışmaya göre, majör depresyon her yıl yaklaşık 14.8 milyon Amerikalı yetişkini etkilemektedir. Daha genel bir oran ise 18 yaşın üzerindeki ABD nüfusunun %6,7’sinin majör depresyondan etkilendiğini göstermektedir. Bu rahatsızlık, her 33 çocuktan 1’inde ve ergenlik çağındaki her 8 bireyden 1’inde görülmektedir. Depresyon hem çocuklarda, hem de yetişkinlerde psikolojik danışmanlıkla, antidepresan ilaçlarda veya her iki terapinin bir arada kullanıldığı kombinasyon tedavisi ile iyileştirilebilir.

Araştırmacılar, bazı kişilerde depresyonun neden ortaya çıktığını bilmeseler de şu faktörlerin bu hastalıkta rol oynayabileceğine inanıyorlar:

1 Genetik
Aile geçmişinde majör depresyon olan kişilerde, bu rahatsızlık diğerlerine göre daha fazla görülmektedir.
2 Stres
Sevilen birinin boşanması veya ölümü gibi stresli bir olay depresyon atağını tetikleyebilir.
3 Biyokimyasal Reaksiyonlar
Depresyonu olan kişilerin beyinlerinde bulunan kimyasallar, bu rahatsızlığı yaşamayan kişilerin beyinlerindeki kimyasallara göre farklı çalışmaktadır.
4 Hormon Dengesizlikleri
Özellikle menopoz döneminde veya hamilelik sırasında ve sonrasında yaşanan hormon dengesindeki değişiklikler, bazı kişilerde depresyonu tetikleyebilir.

Depresyon Beyni Nasıl Etkiler?

Beyinde depresyonu etkileyen üç bölüm vardır: Hipokampus, amigdala ve prefrontal korteks.

Hipokampus beynin merkezine yakın bir yerde bulunur, anıları saklar ve kortizol denilen bir hormonun üretimini düzenler. Vücut, depresyon dönemleri dâhil olmak üzere bedensel ve zihinsel stresin yaşandığı zamanlarında kortizol salgılar. Stresli bir olay ya da vücuttaki kimyasal dengesizlik nedeniyle beyne aşırı miktarda kortizol gönderildiğinde sorunlar ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir beyinde, beyin hücreleri yani nöronlar, bir kişinin yetişkin yaşamı boyunca dentat girus adı verilen hipokampüsün bir bölümünde üretilir. Ancak depresyonu olan kişilerde, kortizol seviyesinin uzun zaman boyunca yüksek olması yeni nöronların üretimini yavaşlatabilir ve hipokampustaki nöronların küçülmesine neden olabilir. Bu durum ise hafıza sorunlarına yol açabilir.

Prefrontal korteks beynin en önünde bulunur; duyguları düzenlemekten, karar vermekten ve anıları oluşturmaktan sorumludur. Vücut fazla miktarda kortizol ürettiğinde, prefrontal korteks de küçülür.

Amigdala, beynin zevk ve korku gibi duygusal tepkilerini oluşturmaktan sorumlu kısmıdır. Majör depresyonu olan kişilerde, kortizol seviyesinin yüksek olmasının sonucunda amigdala genişler ve daha aktif hale gelir. Beynin diğer kısımlarında anormal aktivite ile birlikte genişlemiş ve aşırı aktifleşmiş amigdala, uyku ve aktivite düzenlerinde bozulmalara neden olabilir. Ayrıca vücudun düzenli oranlarda hormon ve diğer kimyasalları salgılamasına neden olarak daha fazla komplikasyonun oluşmasına neden olabilir.

Birçok araştırmacı, yüksek kortizol seviyesinin beynin fiziksel yapısını ve kimyasal aktivitelerini değiştirmede en büyük rolü oynadığına ve majör depresyonun ortaya çıkmasını bu durumun tetiklediğine inanmaktadır. Normalde kortizol seviyesi sabahları yüksek olup, geceleri düşer. Ancak majör depresyonu olan kişilerde, geceleri bile kortizol seviyeleri daima yükselmektedir.

Tedavi Beyni Nasıl Değiştirebilir?

Uzmanlar, beyindeki kortizol ve diğer kimyasalların miktarının dengelenmesinin, hipokampüste oluşan herhangi bir değişikliği tersine çevirebileceğini ve bunun neden olabileceği hafıza sorunlarının tedavi edilebildiğini bulmuşlardır. Vücudun kimyasal seviyelerini düzeltmek de majör depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Beyindeki kimyasalları dengelemeye yardımcı olarak depresyonun beyindeki olumsuz etkileriyle savaşabilecek yaygın olarak kullanılan birçok ilaç vardır.

Bu ilaçlar şunlardır:

1 Selektif Serotonin Geri Alım Engelleyiciler
Bu ilaçlar, beyindeki serotonin denilen kimyasalın seviyesini değiştirerek majör depresyonun belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Seçici serotonin geri alım engelleyicileri arasında fluoksetin (Prozac), paroksetin (Paxil) ve sitalopram (Celexa) bulunur.
2 Serotonin Noradrenalin Geri Alım Engelleyiciler ve Trisiklik Antidepresanlar
Birlikte kullanıldığında, bu ilaçlar beyindeki serotonin ve noradrenalin miktarlarını değiştirerek majör depresyonun belirtilerini hafifletebilir. Bu kimyasallar ruh halini ve enerji seviyesini artırmaya yardımcı olur. Serotonin noradrenalin geri alım engelleyici ilaçlar arasında duloksetin (Cymbalta) ve venlafaksin (Effexor XR) bulunur. İmipramin (Tofranil), nortriptilin (Pamelor) ve trimipramin (Surmontil) ise trisiklik antidepresan örnekleridir.
3 Noradrenalin Dopamin Geri Alım Engelleyiciler
Bu ilaçlar, beyindeki duygu durum arttırıcı kimyasallar olan noradrenalin ve dopamin düzeylerini arttırarak majör depresyon hastalarına yardımcı olmaktadır. Bupropion (Wellbutrin), yaygın olarak kullanılan noradrenalin dopamin geri alım engelleyici ilaçlar arasındadır.
4 Monoamin Oksidaz İnhibitörleri
Bu ilaçlar beyindeki noradrenalin, serotonin ve dopamin miktarını arttırarak majör depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur. Bu ilaçlar, beyin hücreleri arasındaki iletişimi de geliştirebilirler.
5 Atipik Antidepresanlar
Bu ilaç grubu; sakinleştiricileri, duygu durum düzenleyicileri ve antipsikotikleri içermektedir. Bu ilaçlar, vücudu rahatlatmak için beyin hücreleri arasındaki iletişimi engelleyebilirler.

Beyni Etkileyen Tedaviler

İlaçların yanı sıra, bazı tıbbi uygulamalar da majör depresyonun belirtilerini hafifletmek için beyni etkileyebilir.

Bu uygulamalar:

1 Elektrokonvülsif Terapi
Beyin hücreleri arasındaki iletişimi artırmak için beyinden elektrik akımlarının geçirildiği bir uygulamadır.
2 Transkraniyal Manyetik Stimülasyon
Duygu durumunu düzenlemek için beyin hücrelerine elektrik darbeleri gönderilmesini gerektirir.

Araştırmacılar, psikoterapinin beyin yapısını değiştirebileceğine ve majör depresyonun belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabileceğine inanmaktadırlar. Özellikle, psikoterapinin prefrontal korteksi güçlendirdiği görülmektedir.

Beyin sağlığını güçlendirmenin ve tıbbi müdahaleye gerek kalmadan majör depresyondan kurtulmanın başka yolları vardır.

Bu yöntemler:

  • Beyin hücrelerini uyaran ve beyin hücreleri arasındaki iletişimi güçlendiren, sağlıklı besinler tüketin ve aktif kalın.
  • Beyin hücrelerinin büyümesine ve onarılmasına yardımcı olacağından iyi uyuyun.
  • Beyin hücrelerini yok edebileceğinden alkol ve uyuşturucudan uzak durun.

Hangi tedavilerin sizin için en uygun olabileceğini doktorunuzla konuşun.

Kaynak: Healthline

Sabahları Sıcak Su ve Limon

13 Ağustos 2018 74 Yorum

Karın Bölgesindeki Yağları Eritmek İçin Ne Yemeli?

13 Ağustos 2018 33 Yorum

Enerjinizi Çalan 7 Şey

8 Ağustos 2018 46 Yorum

Yağ Yakımına Yardımcı Olan 5 Baharat ve Sebze

31 Temmuz 2018 24 Yorum

İç-Konuşmanın İnanılmaz Gücü

30 Temmuz 2018 101 Yorum

Beyniniz İçin 4 Baharat

30 Temmuz 2018 32 Yorum

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

Metabolizmayı Hızlandırma Yolları: 8 Etkili Yöntem

30 Temmuz 2018 3 Yorum

Uyku Neden Kilo Vermede Anahtar bir Noktadır?

30 Temmuz 2018 2 Yorum

Şeker Yeme İsteğini Bastırmanın 7 Yolu

30 Temmuz 2018 6 Yorum

Daha Az Yemek İçin 8 Öneri

30 Temmuz 2018 9 Yorum

Gerçekten İşe Yarayan 7 Zayıflama Önerisi

30 Temmuz 2018 11 Yorum

Yağ Yakan 4 Sürpriz Besin

30 Temmuz 2018 1 Yorum

Bacakları İnceltmek İçin 3 Egzersiz

31 Temmuz 2018 10 Yorum

Secondary Sidebar

İşitme ve Konuşma Bozukluğunda Kullanılan Kaynaklar

Gelişimsel Sözel Anlatım Bozukluğu

REM Uykusu Davranış Bozukluğu

Paranoyak Kişilik Bozukluğu Nedir?

Pasif-Agresif Davranış

Footer

Bu siteyi kullananlar Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik İlkesi'ni kabul etmiş sayılır. Sitedeki materyaller bilgi verme amaçlıdır. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı, tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri sadece bilinçli olarak olarak doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz.
Copyright © 2013 Multiyasam.Com
İletişim - Kullanım Koşulları - Gizlilik İlkesi

Son Yazılar

  • Beyaz İdrar Rengi Ne Anlama Gelir?
  • Doğumsal Toksoplazmoz (Konjenital Toksoplazmoz)
  • Diskektomi Ameliyatından Ne Beklemelisiniz?

Copyright © 2014 · Multiyasam.com · Powered by Wordpress