
1.Sindirim ve kalp damar sistemini etkileri
Fast foodların çoğu ve içecekleri karbonhidratlı yüklüdür ve lif içermezler. Bu yiyecekler sindirildiğinde karbonhidratlar kanınıza glikoz olarak geçer. Sonuç olarak kan şekeriniz yükselir. Pankreasınız glikoz seviyesinin yükselmesine insülin salgılayarak karşılık verir. İnsülin enerjiye ihtiyacı olan hücrelere kanda bulunan şekeri taşır. Vücudunuz şekeri kullanır ya da depolamayı başarırsa kan şekeriniz normale döner. Ancak sürekli olarak karbonhidrat tüketmek kan şekeri yükselmelerini sıklaştırır. Zamanla bu yükselişler insülin cevabının hatalı bir hal almasına neden olur ve 2. Tip şeker hastalığı riskini yükseltir.2.Yağ Ve Şeker
Fast food ürünlerinin çoğuna şeker eklenmektedir. Bu sadece fazladan kalori değil aynı zamanda biraz da besin anlamına gelmektedir. Amerikan Kalp Birliği’nin açıklamalarına göre günlük olarak 100-150 kalori şeker kullanılmalıdır. Bu da 6-9 çay kaşığına denk gelmektedir. Pek çok fast food içecekleri tek başına 340 gram şeker içermektedir. 340 gramlık bir soda 8 çay kaşığı şeker içermektedir. Bunun karşılığı ise; 140 kalori, 39 gram şekerdir ve başka bir şey içermemektedir. Trans yağ yiyeceğin üretimi sırasında üretilir. Genel olarak bulunduğu ürünler:
- Tavada pişen pasta
- Pastalar
- Pizza hamuru
- Kraker
- Kurabiye
Trans yağın hiçbir miktarı sağlıklı ya da yararlı değildir. Trans yağ içeren ürünleri tüketmek kötü kolesterolünüzün yükselmesine ve iyi kolesterolün düşmesine neden olur. Bu durum 2. Tip şeker hastalığı riskinizi yükseltir.
3.Sodyum
Yağ, şeker ve sodyumun (tuz) karışımı fast food ürünlerini pek çok insan içi lezzetli yapmaktadır. Ancak aşırı tuz tüketmek vücutta su tutulmasına neden olarak şişkinlik ya da karın bölgesinde şişmeye neden olabilir. Kan basıncı sorunu olan insanlar için tuz zararlıdır. Tuz kan basıncını arttırarak kalp ve kalp damar sistemi üzerinde strese neden olabilir. Yapılan bir araştırmaya göre yetişkinlerin %90’ı gıdalarında ne kadar tuz olduğunu önemsememektedir. 993 yetişkin ile yapılan çalışmada tuz içeriği hakkındaki tahminleri gerçeğin sadece 6’da 1’i çıkmıştır. (Gerçek sayı 1.292) Bu da yetişkinlerin gerçek sayıdan 1000 mg uzak kaldıklarını göstermiştir. Aklınızda bulundurmanız gereken şey, Amerikan Kalp Birliği yetişkinlerin günlük tuz tüketiminin 2300 miligramı geçmemesi gerektiğini söylemektedir. Bir fast food porsiyonu ise bu miktarın yarısını karşılamaktadır.4.Solunum Sistemi Etkisi
Fast food ürünlerinden gelen aşırı kaloriler kilo almanıza neden olabilir. Bu da obeziteye sebep olur. Obezite astım ve nefes darlığı gibi solunum yolu sorunlarınızın kötüleşmesine yol açar. Alacağınız ekstra kilolar kalbinize ve akciğerlerinize ekstra baskı binmesine neden olur. Bu durumun belirtilerini merdiven çıkarken, yürürken ya da egzersiz yaparken hissedebilirsiniz. Çocuklar için ise sonuçlar kesindir. Yapılan araştırmalar haftada 3 seferden fazla fast food tüketen çocuklarda astım oluştuğunu gözlemlemiştir.5.Merkezi Sinir Sistemi Etkisi
Fast food kısa süreli olarak açlığı bastırabilir ancak uzun süreli olarak sonuçlar pozitif değildir. Fast food ve pasta çeşitlerini tüketen kişiler, çok az tüketen ya da hiç tüketmeyen kişilere göre %51 oranında daha fazla depresyona girmektedir.6.Üreme Sistemi Etkileri
Abur cuburların ve fast foodların içerdikleri doğurganlık üzerinde etkilidir. Bir araştırma fast food ürünlerinin ftalat içerdiğini göstermiştir. Ftalatlar vücuttaki hormonların hareket şekillerini etkileyen bir kimyasaldır. Bu kimyasallara aşırı düzeyde maruz kalmak doğurganlığı etkiler ve doğum kusurlarına yol açabilir.7.Örtü Sistemi Etkileri
Yediğiniz yiyecekler nasıl göründüğünüzü etkileyebilir ancak şüphelendiğiniz şey yiyecekler olmaz. Geçmişte çikolata ve pizza gibi yağlı yiyecekler vücuttaki akneler için suçlanmıştır ancak bunların gerçek nedeni karbonhidratlardır. Yüksek karbonhidrat içerikli yiyecekler kan şekeri yükselmelerine neden olur ve kan şekeri de akneleri tetikler. Çocuklar ve ergenlerde haftada 3 defadan fazla fast food tüketen bireylerde egzama oluşma riski yüksektir.8.İskelet Sistemi Etkileri
Fast foodlarda bulunan yağ ve karbonhidratlar ağızdaki asit seviyesinin yükselmesine neden olur. Yüksek ağız asidi diş minelerinin çözülmesine neden olur. Diş minelerinde oluşan boşlukların yerini bakteriler alır ve çukurlar oluşur. Obezite kemik ve kas yoğunluğunda karmaşıklıklara yol açabilir. Obez olan kişilerin düşmesi ve kemiklerini kırma riski yüksektir. Kas yapmaya devam etmek ve ideal bir kiloda sağlıklı kalarak kemik kaybını minimuma indirmek önemlidir.
Bir cevap yazın