• Skip to content
  • Skip to secondary menu
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to secondary sidebar
  • Skip to footer

Multi Yaşam

Çünkü Yaşamın Her Anı Değerlidir

  • Yeni Eklenenler
  • Sağlıklı Yaşam
  • Mental Sağlık
  • Pozitif Yaşam
  • Bebek
  • İletişim

Hamilelikte Kronik Hipertansiyon

30 Ekim 2018 By Multiyaşam Staff Yorum Yap

♦♦Preeklampsi, eklampsi veya HELLP sendromunun yaşandığı bir hamilelikten sonra, bazı özel sorunların farkında olmalısınız. Öncelikle, preeklampsinin belirtileri doğumdan kısa bir süre sonra kaybolsa bile eklampsi riski altında olabileceğinizin bilincinde olmalısınız.

♦♦Bebeğinizin, yeni doğan yoğun bakım ünitesinde uzun süreli tedavi görebileceğini de bilmeniz gerekir. Son olaraksa, bu durumda kronik hipertansiyona karşı duyarlı olabilirsiniz. Gelecekteki hamileliklerinizde de preeklampsi gelişme riskiniz yüksektir.

Doğumdan Sonra Eklampsi

♦♦Çoğu eklampsi vakası hamilelik sırasında veya doğumdan sonraki 48 saat içinde gelişir. Ancak, eklampsi nöbetleri doğumdan sonraki üç gün ila dört hafta içinde de gelişebilir. Buna geç başlangıçlı eklampsi de denir. Nöbetlerin başladığını gösteren belirtilerin farkında olmak önemlidir. Bu belirtiler:

  • Kalıcı, şiddetli baş ağrıları
  • Yanıp sönen lekeler görmek
  • Bulanık görüş
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Üst karında ağrı

♦♦Bu belirtiler yavaş yavaş veya aniden gelişebilir. Bunlardan herhangi birini fark ederseniz, derhal doktorunuzu arayın. 15 ila 30 dakika içerisinde doktorunuza ulaşamazsanız, bir ambulans çağırın ve en yakın hastaneye gidin.

♦♦Doğumdan sonra görülen eklampsi, normal eklampsiye benzer önemli komplikasyonlara yol açabilir. Doğumdan sonra görülen eklampside de normal eklampside olduğu gibi hastaneye yatış, magnezyum sülfat tedavisi ve gerektli görülürse tansiyonu kontrol etmek için ilaç kullanımıyla tedavi sağlanır.

Bebeğin Takibi

  • Bebeğiniz erken doğmuş olabilir. Bebeğinizin prematüre ve düşük doğum kilolu olması, oluşabilecek komplikasyonları ve uzun süreli sağlık problemleri riskini artırır. Ayrıca, preeklampsi ve eklampsinin plasenta üzerindeki etkileri, bebeğe yeterince oksijenin ve besinin gitmemesine neden olabilir ve bu durum bebeğin beklenenden daha düşük kilolu doğmasına neden olabilir.
  • Bazı bebekler, fiziksel durumun zayıf olduğunu gösteren apgar skorlarının düşüklüğü, dolaşım bozukluğu ya da organlarında veya dokularında sıvı birikmesi ile doğabilirler. Bazı bebeklerde ise solunum problemleri yaşanır ve bu durumda suni teneffüs gerekir. Bağırsakta delinmeden dolayı yaralanmalar ve beyin damarlarındaki hasarlar yaşanabilecek komplikasyonların arasındadır. Bebeğiniz bu sorunlardan herhangi birini yaşıyorsa yeni doğan yoğun bakım ünitesinde uzun süre kalması gerekebilir.
  • Bu komplikasyonların bir kısmı zamanla kendi kendine yok olur. Ancak, bebeğiniz ne kadar erken ve zayıf doğarsa organlarda oluşacak hasar riski de o kadar büyük olacaktır. Bu nedenle, hamilelik boyunca düzenli olarak muayeneye gitmeniz son derece önemlidir.

Preeklampsi ve Kronik Hipertansiyon ile Böbrek Hastalığı Bağlantısı

  • Eklampsi tek başına yaşamın ilerleyen dönemlerinde kronik hipertansiyon gelişmesi için bir risk faktörü değildir. Ancak, preeklampsinin olması kronik hipertansiyonun oluşma olasılığını artırabilir. Hamileliklerinizden sadece birinde preeklampsi yaşamanız, hayatınızın ilerleyen dönemlerinde kronik hipertansiyonun gelişme riskini önemli ölçüde artırmaz. Ancak, birden fazla hamilelikte preeklampsi varsa ileride kronik hipertansiyon gelişmesi için daha yüksek risk altındasınız demektir. Bu bağlantı, preeklampsi yaşarsanız daha da güçlenecektir. Eğer ikinci trimesterde, yani 21. ile 27. hafta arasında ciddi preeklampsi geçirirseniz kronik hipertansiyon geliştirme riskiniz yaklaşık olarak %35’e yükselir.
  • Ayrıca, preeklampsi geçirilen bir hamilelikte, ilerleyen zamanlarda hipertansiyon yaşama olasılığınız artar. Eğer ikinci trimesterde tekrarlayan şiddetli preeklampsi varsa beş yıl içinde hipertansiyon geliştirme riskiniz neredeyse %55’e yükselir.
  • Bir çalışma, ilk hamilelikte şiddetli preeklampsisi olan ve 10 yıl boyunca takip edilen kadınların 40 yaşından sonra kronik hipertansiyon hastası olma olasılıklarının neredeyse %50 olduğunu göstermektedir. Ancak, aynı yaşta olan ve hamilelik sırasında normal kan basıncı olan kadınlar da bu risk sadece %14’tür.
  • Bu nedenle, eğer çoğul gebeliklerde preeklampsi yaşadıysanız, preeklampsi şiddetliyse ve ikinci trimesterde ortaya çıkmışsa, tansiyonunuzu altı ayda bir ya da yılda bir kez kontrol ettirmelisiniz. Erken teşhis; kalp hastalığı, böbrek hastalığı, inme ve erken ölüm dâhil olmak üzere kronik hipertansiyonun neden olacağı ciddi tıbbi komplikasyonların zamanında tedavi edilmesini ve hatta önlenmesini sağlar.

Gelecek Hamilelikler

  • Hamileliğiniz sırasında tansiyon bozukluğunuz varsa gelecekteki hamileliklerinizde de benzer bir komplikasyonun gelişme olasılığı yüksektir. Ancak, kronik hipertansiyon ortaya çıksa bile bu durum, tekrar hamile kalmamanız gerektiği anlamına gelmez.
  • Hafif ila orta dereceli hipertansiyonu olan kadınlar genellikle gebelikte bir sorun yaşamazlar. Yüksek tansiyonları 140 ila 160 arasında değişen veya 95 ila 100’ün üzerinde düşük tansiyonu olan kadınların tansiyon ilacı kullanmaları gerekir. Bu kişilerin hamileliklerinde, preeklampsinin gelişme olasılığı normal tansiyonu olan kişilere göre 2 – 3 kat daha fazladır. Ancak, bu kişilerin küçük bir yüzdesinde erken doğumun gerektiği ciddi preeklampsi yaşanır.
  • Öte yandan, eğer hamileliğin ilk üç aylık döneminde şiddetli hipertansiyonunuz varsa preeklampsinin ortaya çıkması için % 50 daha fazla risk altındasınız demektir. Bu durumda, plasentanın erken ayrılması riski %5 ila %10 arasında, belirlenen doğum tarihinden önce doğum riski %70, bebeğin yetersiz gelişme riski %40’tan daha fazla olacaktır. Ayrıca, tansiyonunuzu kontrol etmek için doğumdan önce daha sık doktor muayenesi gerekebilir. Bu durumda, düzenli test yapılması veya hastaneye yatış da gerekli görülebilir.
  • Şiddetli preeklampsi varsa, ileriki hamileliklerde de preeklampsi riski yüksektir. Çoğul gebeliklerde preeklampsi yaşayan kadınlarda, hayatlarının ilerleyen aşamalarında kronik hipertansiyon riski artar. Şiddetli preeklampsi geçirdiyseniz veya kronik hipertansiyonunuz varsa, ileriki gebeliklerde plasentanın erken ayrılması riski de artacaktır.
  • Hamileliğiniz sırasında eklampsi geçirmişseniz, ileriki hamileliklerde düşük riski %2, eklampsi ve preeklampsinin gelişme riski %22’dir. Eklampsi 30. haftadan önce meydana gelirse bu riskler daha da yükselecektir.

Alınabilecek Önlemler

İkinci bir hamilelikte durumu iyileştirmek için şunları dikkate alın:

  • Tekrar hamile kalmadan önce, doktorunuza tansiyonunuzun ve böbrek fonksiyonlarınzın kapsamlı bir değerlendirmesini yapmasını isteyin.
  • Sizde veya yakın akrabanızda daha önce damarda veya akciğerde kan pıhtısı oluştuysa doktorunuzun pıhtılaşmayla ilgili anormallikleri kontrol etmesini isteyin. Bu genetik kusurlar,  preeklampsi ve damarda pıhtı oluşma riskini artıracaktır.
  • Obezseniz kilo verin. Kilo vermeniz, tekrar preeklampsi yaşama olasılığınızı azaltacaktır.
  • İnsüline bağlı şekeriniz varsa hamile kalmadan önce ve hamileliğinizin başlarında kan şekerinizi kontrol altına almanız preeklampsi riskini azaltacaktır.

♦♦Şu anda, preeklampsiyi önlemek için kanıtlanmış hiçbir ilaç veya takviye bulunmamaktadır. Hamilelik sürecinizi iyileştirmenin en iyi yolu doktorunuza düzenli olarak kontrole gitmenizdir. Hamileliğinizin başından itibaren kontrollerinize aksatmadan gidin. Muhtemelen, doktorunuz ilk muayenenizde kan ve idrar testleri yapacaktır. Hamileliğiniz boyunca bu testler, preeklampsinin erken saptanmasına yardımcı olmak için tekrarlanabilir. Gerekli görülürse doktor muayenelerinin sıklığının artırılması gerekebilir.

♦♦Hamilelikte preeklampsi gelişirse, doktorunuz sizi ve bebeğinizi düzenli olarak muayene edecektir. Tedavi, hastalığın ne kadar ciddi olduğuna ve bebek yeterince gelişinceye kadar hamileliği uzatmaya dayalı olacaktır. Sık sık tansiyon kontrolü yapılabilir ve aktiviteler kısıtlanabilir. Durumunuzda herhangi bir değişiklik olursa, derhal hastaneye kaldırılmanız gerekebilir.

Doğumdan Sonra HELLP Sendromunun Takibi

♦♦Hamilelikte HELLP sendromu yaşarsanız, bebeğiniz doğduktan sonra eklampsi belirtilerini takip edebilmek için doktorunuz sizi yakından izleyecektir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar steroid deksametazon kullanımının doğumdan sonra görülen HELLP sendromu için yararlı bir tedavi olabileceğini göstermiştir.

♦♦Eğer HELLP sendromunun anormal derecede düşük trombosit seviyesi veya yüksek karaciğer enzimleri gibi göstergeleri doğumdan sonraki dördüncü günde hala devam ediyorsa trombotik trombositopenik purpura, hemolitik üremik sendrom, akut karaciğer yağlanması, viral veya ilaca bağlı hepatit ve sistemik lupus eritematozus gibi tamamen başka bir durum yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda, bu hastalıklar teşhis edilmeye çalışılmalıdır.

Kaynak: Healthline

Sabahları Sıcak Su ve Limon

13 Ağustos 2018 74 Yorum

Karın Bölgesindeki Yağları Eritmek İçin Ne Yemeli?

13 Ağustos 2018 33 Yorum

Enerjinizi Çalan 7 Şey

8 Ağustos 2018 46 Yorum

Yağ Yakımına Yardımcı Olan 5 Baharat ve Sebze

31 Temmuz 2018 24 Yorum

İç-Konuşmanın İnanılmaz Gücü

30 Temmuz 2018 101 Yorum

Beyniniz İçin 4 Baharat

30 Temmuz 2018 32 Yorum

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

Metabolizmayı Hızlandırma Yolları: 8 Etkili Yöntem

30 Temmuz 2018 3 Yorum

Uyku Neden Kilo Vermede Anahtar bir Noktadır?

30 Temmuz 2018 2 Yorum

Şeker Yeme İsteğini Bastırmanın 7 Yolu

30 Temmuz 2018 6 Yorum

Daha Az Yemek İçin 8 Öneri

30 Temmuz 2018 9 Yorum

Gerçekten İşe Yarayan 7 Zayıflama Önerisi

30 Temmuz 2018 11 Yorum

Yağ Yakan 4 Sürpriz Besin

30 Temmuz 2018 1 Yorum

Bacakları İnceltmek İçin 3 Egzersiz

31 Temmuz 2018 10 Yorum

Secondary Sidebar

İşitme ve Konuşma Bozukluğunda Kullanılan Kaynaklar

Gelişimsel Sözel Anlatım Bozukluğu

REM Uykusu Davranış Bozukluğu

Paranoyak Kişilik Bozukluğu Nedir?

Pasif-Agresif Davranış

Footer

Bu siteyi kullananlar Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik İlkesi'ni kabul etmiş sayılır. Sitedeki materyaller bilgi verme amaçlıdır. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı, tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri sadece bilinçli olarak olarak doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz.
Copyright © 2013 Multiyasam.Com
İletişim - Kullanım Koşulları - Gizlilik İlkesi

Son Yazılar

  • Beyaz İdrar Rengi Ne Anlama Gelir?
  • Doğumsal Toksoplazmoz (Konjenital Toksoplazmoz)
  • Diskektomi Ameliyatından Ne Beklemelisiniz?

Copyright © 2014 · Multiyasam.com · Powered by Wordpress