• Skip to content
  • Skip to secondary menu
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to secondary sidebar
  • Skip to footer

Multi Yaşam

Çünkü Yaşamın Her Anı Değerlidir

  • Yeni Eklenenler
  • Sağlıklı Yaşam
  • Mental Sağlık
  • Pozitif Yaşam
  • Bebek
  • İletişim

Safra Kesesi Taşı: Şiddetli Ağrılardan Kurtulmanın Vakti

8 Temmuz 2018 By Multiyaşam Staff Yorum Yap

Safra Kesesi Taşı Belirtileri

Safra kesesi taşı ağrısı nerelere vurur? Çoğu vaka belirtiye neden olmaz. Ancak safra kesesi taşları, safra kanallarının tıkanmasına yol açarsa biliyer kolik adı verilen ani ve şiddetli karın ağrısı görülebilir. Bu ağrı sağ yana, sırta ve sağ kürek kemiğine vurabilir. Çoğu zaman ataklar halinde gelir.

Tedavi edilmeyen vakalarda aşağıdaki belirtiler de görülebilir:

  • Yüksek ateş
  • Ağrının kalıcı hale gelmesi
  • Nabız yükselmesi
  • Sarılık, göz beyazının ve cildin sararması
  • Ciltte kaşıntı
  • İştah kaybı
  • Bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi sorunları
  • Kafa karışıklığı

Safra Kesesi Taşı Neden Olur?

Safra kesesi taşı, safradaki kimyasal dengenin bozulması ile ortaya çıkar. Kesin neden bilinmemekle birlikte, aşağıdaki iki etken bu denge bozulmasına yol açabilir:

  • Safradaki kolesterol miktarının beklenmedik derecede yüksek olması (her 5 safra kesesi taşından dördü kolesterolden oluşuyor)
  • Safradaki bilirubin (alyuvar yıkımı sonrası artık madde) miktarının yüksek olması

Bu dengesizlikler, safrada mini kristal parçacıklarının oluşmasına yol açıyor. Kristaller aşamalı olarak büyüyünce, safra kesesi taşına dönüşüyor.

Risk Faktörleri

Aşağıdaki kişilerde safra kesesi taşı oluşması riski daha yüksektir:

  • Kadınlarda
  • Yüksek dozda östrojen tedavisi görenlerde
  • Aşırı kilolu olanlarda
  • 40 yaş üzerinde (yaş ilerledikçe risk artar)
  • Siroz, birincil sklerozan kolanjit, gebelik (obstetrik) kolestazı vb. safra akışını etkileyen sorunları olan kişilerde
  • Crohn hastalığı, iritabl bağırsak sendromu vb. sindirim sorunları yaşayanlarda
  • Yakın akrabasında safra kesesi taşı görülenlerde
  • Yakın tarihte, kısa zamanda hızlı kilo vermiş olanlarda
  • Ceftriaxone isimli antibiyotik tedavisi görenlerde

Safra Kesesi Taşı Nasıl Tedavi Edilir?

1.Ameliyat
Safra kesesini çıkarmak için Safra Kesesi Ameliyatı (kolesistektomi) yapılabilir. Çünkü safra kesesi taşları sizi rahatsız edecek büyüklük ve sayıda olabilir veya komplikasyonlara sebebiyet verebilir. Safra kesesi alındıktan sonra safra, burada depolanmaktan ziyade doğrudan safra yolunuzdan ince bağırsağınıza akar.

Yani yaşamak için safra kesesine ihtiyacınız yoktur ve safra kesesi gıdaları özümseme yeteneğinizi etkilemez, ancak genellikle geçici olan ishale neden olabilir.

Kapalı safra kesesi taşı ameliyatının tıptaki adı; Laparoskopik Kolesistektomi’dir. Bu ameliyatta karına açılan 4 adet 1 cm’lik delikten yerleştirilen aletler ile safra kesesi alınır. Ameliyat süresi genellikle 1 saatten kısadır. Ameliyat sonrası erken dönemde hasta ayağa kalkabilmekte, yürüyebilmekte ve yemek yiyebilmektedir. Ameliyat için ortalama 2-3 gün hastanede yatış yeterlidir ve sıklıklada hastalar ameliyatının ertesi veya sonraki gününde taburcu edilir.

Safra kesesi taşının ameliyat riskleri ise neredeyse hiç yoktur. Sadece her ameliyat için geçerli risk oluşturan tansiyon, şeker, kalp, akciğer, böbrek hastalıklar vardır. Bunların yanısıra ameliyat sırasında oluşabilecek enfeksiyon, içi boş organ yaralanması gibi durumlar söz konusudur. Lakin bu riskler %3’ün altında olmakla birlikte çoğu yaralanma ameliyat esnasında onarılır ve genellikle hiçbir soruna yol açmaz.

Peki safra kesesi taşı kaç mm olursa ameliyat gerekir? Safra kesesi taşı 2-3 cm olduğu vakit risk oldukça yüksek olduğundan müdahale gerekmektedir.

2.İlaç
Safra kesesi taşlarını eritmek için ağız yoluyla aldığınız ilaçlar safra kesesi taşlarını eritmeye yardımcı olabilir. Ancak safra kesesi taşlarını bu şekilde eritmek aylar hatta yıllar alabilir ve tedavi kesilirse safra kesesi taşları muhtemelen tekrar oluşacaktır. Bazen ilaçlar işe yaramaz. Ameliyat yapılamayan insanlara mahsus olan safra kesesi taşı ilaçları yaygın olarak kullanılmaz.

3.Safra Kesesi Temizliği
Aynı zamanda bir safra kesesi ya da karaciğer yıkama olarak adlandırılan bu yöntem safra kesesi taşlarını vücuttan atmak için alternatif bir çözümdür. Bununla birlikte, safra kesesi temizliğinin safra kesesi taşlarını veya diğer safra kesesi hastalıklarını önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olduğunu gösteren bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Safra kesesi temizleyicilerine göre, tedavinin taşları kırmaya yardımcı olduğu ve safra kesesini dışkıda bırakmaya teşvik ettiği iddia edilmektedir. Safra kesesi temizleme preparatlarında tekrarlanan büyük zeytinyağı dozları müshil etkisine sahiptir. Ve bu temizliği yaptıran kişiler işlemden hemen sonra dışkılarında safra kesesi taşlarına benzeyen topaklar bulduklarını belirtirler. Ancak analiz edildiklerinde bu topakların yağ, meyve ve diğer maddelerden oluştuğu görülür. Bu temizleme işlemi genellikle risk taşımaz. Ancak bazı insanlar, yıkama veya temizleme döneminde bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı yaşar. Bu temizlikte kullanılan bitki karışımlarının bireysel bileşenleri kendi sağlık risklerini taşıyabilir.

4.Kırma
Belli araçlarla vücut içerisine şok dalgaları gönderilerek taşın parçalanması sağlanır. İlaç tedavisine göre daha fazla tercih edilir.

Safra Kesesi Taşı Kilo Aldırır mı?

1.Metabolik değişimler
Safra kesesi ameliyatı başka herhangi bir organla ilişkili olmasa da, yokluğu vücudunuzda bazı anlamlı değişikliklere yol açabilir. Vücudun metabolik ve sindirimle ilgili süreçlerini etkileyen bu değişiklikler kilo alımını tetikleyebilir. Bazı hayvan deneylerinde safra kesesinin alınmasının kanda ve karaciğerde trigliserid düzeyini ve kötü kolesterol üretimini arttırdığı gösterilmiştir. Aynı zamanda safra asidlerinin tekrar dolaşımında artışa ve böylece dokuların safra asidine maruz kalma süresinin uzamasına da yol açar. Bu da enerji dengesini, vücut ağırlığını ve insülin duyarlılığını etkiler. Safra kesesinin çıkarılması safra asitleri ve kolesterol salım oranlarını da arttırır. Vücuttaki bu değişiklikler, safra kesesi alınmış kişilerin metabolik sendrom gelişmesi riskinin daha fazla olmasına ve Tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması gibi komplikasyonlara daha fazla maruz kalmalarına yol açıyor olabilir.

2.Bozulmuş yağ sindirimi ve metabolizması
Safra kesesi normal işlevini yapamadığında üretilen ve dolaşan safra kalitesi anlamlı şekilde etkilenebilir. Safra yoğunluğu artabilir, bu da durgunluğa ve çamurlaşmaya yol açar. Zamanla bu çamur içindeki kristaller birleşerek taşlara dönüşür ve safra kesesinin boşalmasını etkilemeye başlar. Bu olduğunda yağlar ve yağda eriyen vitaminler vücut tarafından emilemez. Bu azalmayla başa çıkmak için vücut açlık moduna geçer ve sahip olduğu yağı korumaya alır. Bu da safra kesesi problemleri ile ilişkili kilo alımını açıklayan bir diğer mekanizma olabilir.

Safra kesesinin alınmasından sonra vücutta safra akışı ile ilgili büyük değişiklikler olur. Safra kesesinin düzenleyici fonksiyonu olmadan safra ince barsağa sürekli ve yavaş bir şekilde akmaya devam eder. Vücut tarafından üretilen safra miktarı sürekli salımda yetersiz ve fazla sulanmış hale geleceğinden görevini tam olarak yapamayabilir ve yağın sindirimi ve metabolizması bozulabilir. Kilo alımı dışında, ishal veya kabızlık gibi problemler de ortaya çıkabilir.

3.Diyet
Bir çalışmada safra kesesi ameliyatından sonra hastaların % 75’inin ameliyattan sonraki ilk aylarda kilo aldığı belirlenmiştir. Diğer çalışmalarda da özellikle kadınların safra kesesi ameliyatından sonra kilo almaya daha fazla eğilimli oldukları gösterilmiştir.

Bunun sebepleri arasında hastaların ameliyata hazırlık aşamasında kilo vermek için çaba göstermeleri ancak bunu sürdürememeleri gösterilebilir. Hastaların bir çoğu ameliyata giderken de fazla kiloludur. Hastaların çoğu safra kesesi problemi yaşarken yağdan zengin gıdalar tüketemezken, ameliyattan sonra diyetlerindeki yağ miktarını kontrol edemiyor olabilirler.

4.Enflamasyon
Yangı olarak da çevirebileceğimiz enflamasyon safra kesesi ameliyatının doğrudan bir sonucu olmamasına rağmen, yine de ameliyat sonrası kilo alımının en sık nedenlerindendir. Enflamasyon vücudun dengesini değiştirir. Kronik enflamasyonun kilo alımıyla ilişkisini gösteren çok sayıda çalışma vardır. Enflamasyon leptin denilen kilo kontrol hormonunun daha az etkin olmasına yol açar. Bu hormonal bozukluk hipotalamusunuzu etkileyerek iştahı arttırır ve metabolizma hızını yavaşlatır. Barsakta inflamasyon düzensiz iştah ve artmış tatlı isteğine yol açar. Kilo alımına yol açan ve enflamatuar sitokinler denen bu maddelerin bir kısmı bizzat yağ dokusundan salgılanır. Safra kesesi problemlerinin oluşmasına yol açan diyet hataları yaygındır. Bunlar fazla kalori, kötü kolesterol ve şeker tüketimi olabilir. Enflame hale gelen ince barsak duvarları toksinlerin kan dolaşımına karışmasına ve hücrelerde birikmesine yol açar. Bu sendrom aynı zamanda birçok safra kesesi probleminin de nedenidir. Stress, stress hormonu olarak bilinen kortizol salgılanmasına yol açar. Bu da “kaç veya savaş” reaksiyonuna yol açarak metabolizmayı ve insülin seviyelerini bozar. Stress aynı zamanda kronik enflamasyon ve immun sistemimiz üzerinde de büyük rol oynar. Hormonal değişiklikler ve menopoz: Safra kesesi problemlerinin genellikle menopoza yakın veya sonrasındaki kadınlarda görülmesi ve hormonal değişimlerin kilo alımına katkıda bulunması da bilinen bir gerçektir. Çalışmalar östrojen seviyesindeki azalmanın vücutta enflamasyona yol açan sitokinlerde artışa yol açtığını göstermiştir.
5.İnsülin Direnci
İnsülin direnci enflamasyonun bir sonucu olarak görülebilir. Enflamasyona benzer şekilde, bu da doğrudan safra kesesi ameliyatından kaynaklanmaz ancak, genelde aynı hasta grubunda görüldükleri de bilinmektedir. Muhtemelen insülin direnci safra taşlarının oluşumuna yol açan sebeplerden biridir. İnsülin direnci Tip 2 diyabet gelişiminin öncüsüdür ve genellikle halsizlik ve kilo alımıyla ilişkilidir. Bu direnç hücrelerin normalde yapması gereken şekeri hücre içine alma işini bozar ve kan dolaşımındaki şeker miktarı yükselir. İnsülin seviyelerinin artması bitkinliğe ve şeker-karbonhidrat aşermeye neden olur. İnsülin direnci sadece kilo alımına değil, lokal yağ birikimine de yol açar. Obezite riskinin yanısıra, bu durum özellikle kadınlarda hipertansiyon, kalp hastalığı, yüksek kolesterol, meme kanseri ve polikistik over sendromu riskini de arttırır.

Safra Kesesi Taşı Bitkisel Tedavi

Kavrulmuş hale getirilen şalgam tohumları ile birlikte mısır püskülü yarım saat kaynatılır. Daha sonra bu karışım süzülerek bir kaba boşaltılır. Kesilmiş haldeki limonla dinlenmeye bırakılır. Tedavi süresince gün aşırı aç karnına bir fincan içilir. Taze haldeki çınar kabukları bir saat boyunca dilimlenen limon içerisinde kaynatılır. Süzüldükten sonra karışım dinlenmeye bırakılır. Hastalık geçinceye kadar her kahvaltı öncesi bir fincan tüketilir. Dilimlenen siyah turp bir gün boyunca zeytinyağı içerisinde dinlendirilir. Bu karışımdan sıkılarak elde edilen sıvı kahvaltı öncesi aç karna bir fincan için içilir.
İbrahim Saraçoğlu
İbrahim Saraçoğlu
Profesör Doktor
1.Limon suyu
Limon suyu karaciğerinizin kolestrol üretimini durdurur ve daha hızlı iyileşme sağlar. Ayrıca içerdiği pektin maddesi safra ağrılarından kurtulmaya yardım eder. Ek olarak içindeki C vitamini kolestrolün suda çözünmesini kolaylaştırarak atıklardan kutulmaya yardımcı olur. Her gün aç karnına bir bardak sıcak su içerisine 4 yemek kaşığı limon suyu ekleyerek için.

2.Nane
Safra suyu ve diğer sindirici sıvıların akışını hızlandırarak sindirime yardımcı olur ve bu sayede safra kesesi taşının düşmesinde önemli bir rol üstlenir. Ayrıca terpene adında bir bileşik barındırır ve bu da safra taşlarının çözülmesine yardımcı olur. Bir bardak suyu kaynatın ve bir tatlı kaşığı kurutulmuş nane yaprağını suyun içine atın. Ocaktan alarak 5 dakika demlenmesini bekleyin. Süzün ve bir tatlı kaşığı bal ekleyin. Günde 2 kere olmak üzere 4 ila 6 hafta devam edin.

3.Boğa Dikeni
İçinde bulunan silymarin adındaki bileşik safra sıvısı üretimini sağlar. Fazla miktarda safra sıvısı üretimi ise birikmeyi önleyip safra taşlarının vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ayrıca karaciğerin işlemesine de yardımcı olur. Bir yemek kaşığı kadar boğa dikeni tohumunu alın ve bir kahve öğütücüde veya havan ve tokmak ile öğütün. Öğütülmüş tohumları 3 bardak su içine koyup kaynatın. Kaynadıktan sonra ocaktan alın ve 20 dakika demlenmesini bekleyin. Son olarak süzüp içine tat katmak için bir miktar bal ekleyebilirsiniz. Bir hafta boyunca günde 2-3 defa için Not: Kapsül olarak da alabilirsiniz ama öncelikle doktorunuza başvurun.

Sabahları Sıcak Su ve Limon

13 Ağustos 2018 74 Yorum

Karın Bölgesindeki Yağları Eritmek İçin Ne Yemeli?

13 Ağustos 2018 33 Yorum

Enerjinizi Çalan 7 Şey

8 Ağustos 2018 46 Yorum

Yağ Yakımına Yardımcı Olan 5 Baharat ve Sebze

31 Temmuz 2018 24 Yorum

İç-Konuşmanın İnanılmaz Gücü

30 Temmuz 2018 101 Yorum

Beyniniz İçin 4 Baharat

30 Temmuz 2018 32 Yorum

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

Metabolizmayı Hızlandırma Yolları: 8 Etkili Yöntem

30 Temmuz 2018 3 Yorum

Uyku Neden Kilo Vermede Anahtar bir Noktadır?

30 Temmuz 2018 2 Yorum

Şeker Yeme İsteğini Bastırmanın 7 Yolu

30 Temmuz 2018 6 Yorum

Daha Az Yemek İçin 8 Öneri

30 Temmuz 2018 9 Yorum

Gerçekten İşe Yarayan 7 Zayıflama Önerisi

30 Temmuz 2018 11 Yorum

Yağ Yakan 4 Sürpriz Besin

30 Temmuz 2018 1 Yorum

Bacakları İnceltmek İçin 3 Egzersiz

31 Temmuz 2018 10 Yorum

Secondary Sidebar

İşitme ve Konuşma Bozukluğunda Kullanılan Kaynaklar

Gelişimsel Sözel Anlatım Bozukluğu

REM Uykusu Davranış Bozukluğu

Paranoyak Kişilik Bozukluğu Nedir?

Pasif-Agresif Davranış

Footer

Bu siteyi kullananlar Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik İlkesi'ni kabul etmiş sayılır. Sitedeki materyaller bilgi verme amaçlıdır. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı, tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri sadece bilinçli olarak olarak doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz.
Copyright © 2013 Multiyasam.Com
İletişim - Kullanım Koşulları - Gizlilik İlkesi

Son Yazılar

  • Beyaz İdrar Rengi Ne Anlama Gelir?
  • Doğumsal Toksoplazmoz (Konjenital Toksoplazmoz)
  • Diskektomi Ameliyatından Ne Beklemelisiniz?

Copyright © 2014 · Multiyasam.com · Powered by Wordpress